Cennete yalnızca müminler gireceklerdir
İşte bütün bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur. (NİSA/13)
Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur. (TEVBE/100)
İman edip salih ameller işleyenler, işte öyleleri de cennet ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar. (BAKARA/82)
Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar. (HİCR/45)
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)
Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/111)
-
Cennette müminlerin karşılanışı
Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarını hoş ve rahat halde alırlar. "Selam size, yapmış olduğunuz güzel işlerin mükafatı olarak girin cennet'e..." derler. (NAHL/32)
Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları zaman kapıları açılır ve bekçileri onlara: "Selâm sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya!" derler. (ZÜMMER/73)
Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir. (HİCR/46)
İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamları ile mükafatlandırılacaklar, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır. (FURKAN/75)
Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler:
"Sabrettiğiniz için size selam olsun. Ahiret yurdu ne güzeldir!" (RA'D/23-24)
İman edip salih ameller işleyenler ise, Rablerinin izniyle içinde sürekli kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetlere konulurlar. Oradaki dirlik temennileri "selâm!"dır. (İBRAHİM/23)
-
Orada sonsuz bir yaşam vardır
Allah onlara, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İçlerinde ebedi kalacaklar. İşte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/89)
Böyle demeleri sebebiyle Allah onları altlarından ırmaklar akan cennetlerle mükafatlandırmıştır. Orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte iyilik yapanların mükafatı budur. (MAİDE/85)
İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar. (BAKARA/25)
O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları görürsün ki nurları, önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir) İşte büyük kurtuluş budur! (HADİD/12)
-
Allah'ın rızası ve hoşnutluğu vardır
De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür. (AL-İ İMRAN/15)
İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirler. İşte bunlar murada ermiş olan mutlu kullardır. (TEVBE/20)
Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur. (BEYYİNE/8)
Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!
Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.
Kullarımın arasına gir.
Cennetime gir. (FECR/27-30)
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. (HADİD/20)
-
Genişliği yer ile göğün genişliği kadardır
Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah'tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun! (AL-İ İMRAN/133)
Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberine inananlar için hazırlanmış olup, genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir. (HADİD/21)
-
Büyük bir zenginlik ve ihtişam vardır
Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır. (RAHMAN/54)
Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün. (İNSAN/20)
-
Irmaklar vardır
(Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. (SAF/12)
Öyle yücedir O ki, dilerse sana ondan daha iyisini, altından ırmaklar akan cennetler verir, sana köşkler de yapar. (FURKAN/10)
Her kim iyi bir iş yaparsa onun faydası kendisinedir. Kim de kötülük yaparsa zararı yine kendinedir. Sonra hep Rabbinize döndürüleceksiniz. (CASİYE/15)
İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız. (NİSA/57)
-
Pınarlar vardır
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır. (RAHMAN/50)
Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır. (MÜRSELAT/41)
Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler. (İNSAN/18)
-
Yeşillikler vardır
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır. (RAHMAN/48)
(Bu cennetler) yemyeşildirler. (RAHMAN/64)
-
Ne sıcak, ne soğuk, tam kararında gölgelikler vardır
Uzamış gölgeler, (VAKİ'A/30)
İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız. (NİSA/57)
Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk. (İNSAN/13)
-
Yüksek köşklerde ve güzel konaklarda otururlar
Fakat o Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan, üzerlerinden şehnişinler yapılmış, şehnişinli (balkonlu) köşkler vardır. Bu, Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz. (ZÜMER/20)
Halbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. Ancak iman edip de salih amel işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükafat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler. (SEBE/37)
İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükafatı ne güzeldir! (ANKEBUT/58)
Öyle yücedir O ki, dilerse sana ondan daha iyisini, altından ırmaklar akan cennetler verir, sana köşkler de yapar. (FURKAN/10)
-
Yükseklere kurulmuş tahtlar vardır
(Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler. (VAKİ'A/15)
(Onlar) Karşılıklı tahtlar üzerindedirler. (SAFFAT/44)
-
En güzel giysiler ve takılar vardır
Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir. (İNSAN/21)
Şüphesiz Allah iman edip yararlı iş işleyenleri, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler ve inciler takınacaklar. Oradaki elbiseleri de ipektendir. (HAC/23)
Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir. (İNSAN/12)
Onlara Adn cennetleri vardır. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri de ipektir. (FATIR/33)
-
Cennetteki yiyecek ve içecekler
Onlara damgalı saf bir içki sunulur.
Onun sonu misktir. İşte ona imrensin artık imrenenler. (MUTTAFFİFİN/25-26)
Kötülükten sakınanlara vaad edilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan temiz sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için cennette her çeşit meyve ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu? (MUHAMMED/15)
Pek çok meyva arasında,
Tükenmeyen ve yasaklanmayan (VAKİ'A/32-33)
Dalbastı kirazlar,
Meyva dizili muzlar, (VAKİ'A/28-29)
Kaynağından doldurulmuş, testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Beğendikleri meyvalar,
Canlarının çektiği kuş etleri, (VAKİ'A/18-21)
İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır.
Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir (SAFFAT/45-47)
Meyveler (vardır), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir. (SAFFAT/42-43)
Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.
Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu. (İNSAN/5-6)
Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir. (İNSAN/21)
Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.
Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.
Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.
Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir. (İNSAN/14-17)
Bahçeler var, bağlar var. (NEBE/32)
-
Cennette insanın nefsinin dilediği herşey vardır
Onlar, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında mücadele ederler. Bu durum, Allah katında ve iman edenler yanında büyük bir buğzu gerektirir. İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbini öyle bir tabiat ile mühürler. (MÜ'MİN/35)
Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıldı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz" derler. Bak ne güzeldir mükafatı o iyi amel işleyenlerin! (ZÜMER/74)
Onların etrafında yiyecek ve içecekler altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı herşey vardır. Siz orada ebedi olarak kalacaksınız. (ZUHRUF/71)
Sen kıyamet günü kazandıkları şeyin cezası başlarına gelirken zalimlerin korkudan titrediklerini görürsün. İman edip salih amel işleyenler ise cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlar için istedikleri her şey vardır. İşte büyük lütuf budur. (ŞURA/22)
Bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar. (ENBİYA/102)
-
Orada müminlere büyük bir nimet verilir
Meyveler (vardır), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir. (SAFFAT/43)
Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur. (ĞAŞİYE/8)
-
Mutluluk ve huzur dolu bir yaşam vardır
Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün. (MUTAFFİFİN/24)
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir. (İNŞİKAK/9)
Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir. (İNSAN/11)
Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar.
Rabbine bakar. (KIYAMET/22-23)
Şimdi iman edip salih ameller yapmış olanlara gelince, onlar bir bahçe içinde neşelenirler. (RUM/15)
Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur.
Yaptığından hoşnuttur.
Yüksek bir cennettedir. (ĞAŞİYE/8-10)
Fakat tevbe edip iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. (MERYEM/60)
Allah onları hoşnud olacakları bir yere (cennete) elbette koyacaktır. Şüphesiz Allah Alîmdir (herşeyi bilir) Halîmdir, (Kullarına yumuşak davranır.). (HAC/59)
Artık o hoşnut bir hayattadır. (HAKKA/21)
-
Güvenlik vardır
Halbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir. Ancak iman edip de salih amel işleyenlere gelince, işte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükafat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler. (SEBE/37)
-
Kin ve nefret yoktur
Orada kalblerinde bulunan kini çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. "Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler." derler. Onlara şöyle seslenilir: "İşte size cennet! Yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz". (A'RAF/43)
Biz o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak sevinç içinde karşılıklı koltuklara otururlar. (HİCR/47)
-
Boş konuşma ve yalan yoktur
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır. (VAKİ'A/25-26)
Orada boş bir söz işitmez. (ĞAŞİYE/11)
Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan. (NEBE/35)
-
Yorgunluk ve bıkkınlık yoktur
"Lütfundan bizi durulacak bir yurda kondurdu. Burada bize yorgunluk gelmeyecek, burada bize usanç gelmeyecektir." (FATIR/35)
Orada kendilerine hiçbir yorgunluk gelmeyecek. Oradan çıkarılacak da değillerdir. (HİCR/48)
-
Korku ve hüzün yoktur
Ey Âdemoğulları! Size içinizden peygamberler gelip âyetlerimi anlattıklarında, kim Allah'tan korkar ve kendini düzeltirse, işte onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. (A'RAF/35)
Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir. (BAKARA/62)
Allah'ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. Arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler. (AL-İ İMRAN/170)
Onlar orada şöyle derler: "Hamd olsun Allah'a, bizden o üzüntüyü giderdi. Gerçekten Rabbimiz çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir." (FATIR/34)
-
Güzel yüzlü ve güzel huylu eşler vardır
İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır. (RAHMAN/70-72)
İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar. (BAKARA/25)
Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır. (SAFFAT/48)
İri gözlü hûriler,
Saklı inciler gibi,
Yaptıklarına karşılık olarak verilir. (VAKİ'A/22-24)
Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).
Onları bâkireler yaptık.
Hep yaşıt sevgililer, (VAKİ'A/35-37)
-
Cennet halkı genç ve yaşıttır
Hep yaşıt sevgililer, (VAKİ'A/37)
Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın. (İNSAN/19)
-
Cennete girenler kurtuluşa ermişlerdir
Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir. (AL-İ İMRAN/185)
(Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. (SAF/12)
İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur. (BURUC/11)
O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları görürsün ki nurları, önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir) İşte büyük kurtuluş budur! (HADİD/12)
|